12 MART GAZİ OLAYLARI BASIN AÇIKLAMASI

BASIN AÇIKLAMASI

Sayın canlar, sivil toplum örgüt ve dernek başkanları, üyeleri ve değerli basın mensupları;

yine 1995 yılının 12-15 Mart  tarihleri arasında 3 gün süren Gazi Olaylarının 27. Yılında  hüzünlü bir günün anmasında bir araya geldik……

12 Mart 1995 tarihinde meydana gelen ve ne olduğu, kimler tarafından organize edildiği belli olmayan bir oluşumun sonucunda Alevilerin yoğunlukta yaşadığı İstanbul Gazi Mahallesi’nde Öntaş, Yavuz ve Dostlar kahvehaneleri ile Sarıoğlu Pastanesi otomatik silahlarla taranmıştır. Saldırganlar olayın ardından hiç iz bırakmadan kayıplara karışmıştır.

Kahvehanelere sıkılan kurşunlardan birisi 67 yaşındaki Alevi dedesi Halil Kaya’nın ölümüne  ve 5”i ağır 25 kişinin yaralanmasına neden olmuştur.

Yine canımız yanmış ve bu olay tarihe Gazi Olayların başlangıcı olarak geçmiştir.

Yaşanan saldırıyı protesto etmek isteyen vatandaşlarımıza, o dönemin hükümet yöneticilerinin emri ile polisin 12-15 Mart 1995 tarihleri arasında yaptığı sert müdahale sonucu toplamda 22 canımız hayatını kaybetmiş, 150 den fazla canımız da yaralanmıştır.

Kaldı ki 14 Mart günü Cemevi önünde toplanan kitlenin kendi arasından çıkardığı komite, olayların yatıştırılması için hükümet yöneticilerine yönelik 4 maddelik bir istek listesi hazırlamıştır. Masumane olan istekler ise;

1)Cenazelerin verilmesi.

2)Sokağa çıkma yasağının iptal edilmesi.

3)Gözaltındakilerin geri verilmesi.

4) Polisin bölgeden çekilmesidir.

Ancak bu istekler red edilmiştir.  O dönem ki yönetici üst akıl olayları yatıştırmak için barışı değil topluma müdahaleyi tercih etmiştir. Müdahale ile aynı gün içinde 15 kişi yaşamını yitirmiştir.

Ateşli silah ile 7 canımızın ölümünden sorumlu tutulan 20 polisin yargılanması yıllarca sürmüş ve maalesef bir sonuca ulaşmamıştır.

Her yılın 12-15 Martında Gazi Olaylarını hatırlamaya devam edeceğiz. Gazi dosyası bizim için hiçbir zaman kapanmayacaktır.

Bizler biliyoruz ki; bu olay tarih boyunca Alevi Bektaşi topluluğu üzerinde oynanan ne ilk ne son olay olacaktır.

Karanlık güçlerin istediği bizlerin devletimize karşı ayaklanmamıza yönelik ortamı hazırlamaktır. Ancak bizimler geçmişte olduğu gibi gelecekte de inandığımız değerler doğrultusunda vatanımıza, milletimize ve dilimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Ülkemizin selameti için bu tür tahriklere kapılmayacağız.

Bizler Alevi- Bektaşi topluluğu olarak inançları doğrultusunda değil insanları katledilmesine bir tek ağacın bile kesilmesine bile yas tutan insanlarız.

Bizler barışı, sevgiyi, eşitliliği ve insan olmayı seçtik onun içindir ki; insana ve insanlığa yapılan her türlü saldırıyı kınamaktayız. Barışı ve sevgiyi seçenler olarak bu olayların son bulması ve tekrarlanmaması için var olmaya devam edeceğiz.

Bugün içinde bulunduğumuz süreçte siyasilerden beklentimiz ayrıştırmacı değil, birleştirici dil kullanılmalıdır. K avga etmenin ve toplumun bir kesimini ötekileştirip toplumu kutuplaştırmanın kimseye faydası yoktur.

Bizler tarih boyunca bunun acısını derinden yaşamış bir toplum olarak gelecekte aynı hataları tekrarlamamak için geçmişimizi unutup ders almamız gerekmektedir.

Gazi mahallesinde, Sivas’ta, Maraş’ta ve yakın zamanda yaşadığımız tüm terör olaylarında kaybettiğimiz canlara Allah’tan rahmet diliyor, bu acıların tekrarlanmamasını diliyoruz.

Ayrıca tüm dünyada devam eden insan katliamlarının son bulması dileği ile komşumuz olan Rusya- Ukrayna Savaşı’nın son bulmasını canı gönülden temenni ediyoruz.

Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘’YURTTA BARIŞ, CİHANDA BARIŞ’’ ilkesi insanlığın varlığının esasıdır.

Desteklerinizden dolayı teşekkür ederiz.

HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI VE DERNEĞİ