Hz. Ali (R.A)’in Mısır’a vali tayin ettiği Malik el-Eşter’e yazdığı emirnamesinden
İçinden çıkmanın mümkün olduğu şeylerde gazaba koşma. Allah’ın nimetini değiştiren, azabını çabuk gelmesine sebep olan şeyler içinde zulümden daha etkili bir şey yoktur.
Allah zulme ve işkenceye maruz kalanların feryadını duyar ve o zalimleri gözetir.
Senden en uzak ve nezdinde en sevilmeyen kimse halkın ayıplarını araştıranlar olsun. İnsanların ayıpları vardır. İdareciler bunları örtmeye en layık olan kimselerdir. Onların bilmediğin ayıplarını araştırmaya kalkışma; sana düşen, gördüklerini temizlemendir. Bilmediklerin hakkında da Allah hükmeder.
Halkın ayıplarını gücün yettiğince ört ki Allah’da senin halktan gizli kalmasını istediğin ayıplarını örtsün.
Halkın kalplerindeki kin düğümünü çöz, kalbinden çıkar, her düşmanlığın kökünü kaz, senden gizletilen şeyleri bilmezlikten gel.
Cimri kişiyi meşveretine sokma ki seni cömertlikten alıkoyar ve bir şeyler yapmaya çalıştığında da seni fakirlikle korkutur. Korkaklara da danışma; çünkü işlerini zayıflatır. Haris olanlara da danışma; onlar da sana zulümle tamahkârlığı güzel gösterir.
Takva ehli olan sadık kişilerle dost ol, seni övmemelerini iste; yapmadığın batıl bir işle seni sevindirmesinler. Çünkü fazla övünme, insanın kendini beğenmesine neden olur, azgınlığa sürükler.
Nezdinde iyilik yapanla kötülük edenin yeri aynı düzeyde olmasın. Çünkü bu, iyileri iyilik etmekten vazgeçirir; kötülük edenleri de kötülüğe teşvik eder. Bunların hepsine de kendilerine layık oldukları şekilde muamele et.
Kişinin eşraftan olması, yaptığı işi büyük görmene; kişinin düşkünlerden olması, yaptığı büyük işi küçük görmene sebep olmasın.
İnsanların arasında hükmedecek kişileri; halkın en üstünlerinden, işlerden bunalmayacak, hasımlarına yenilmeyecek, hatada ısrar etmeyecek, hakkı tanıyınca uymada gecikmeyecek, nefsi tamaha yönelmeyecek, araştırmaksızın az bir anlayışla yetinmeyecek, 2 şüpheli işleri herkesten iyi tanıyacak ve herkesten çok delile sarılan kişilerden seç.
Hasmının müracaatından daralıp sıkılmayan, gerçekleri keşfetmede herkesten çok sabreden, hüküm belli olduğunda kesin hükmü veren, övgü ve yalakacılıklara aldanıp kendini beğenmeyen, başkalarının teşviki ile davalılardan birine yönelmeyen kişiler olsunlar.
Böyle kimseler pek azdır ya !
Böyle birinin hakimliğini güzel üstlen/güzel tut, ona mal (maaş) vermede elin açık olsun. Böylece sorunları hallolsun ve insanlara ihtiyacı azalsın, yakınların onlar hakkında tamaha kapılmasın ve başkalarının zararından güvende kalsınlar diye onlara kendi yanından iyi bir yer ver.
Zamanı gelmeyen işlerde acele etmekten zamanı gelmiş işleri ihmal etmekten gerçeği sence belli olmayan işte ısrar etmekten, doğruluğu açıkça belli olan işte gerçekliğe düşüp savsaklamaktan sakın ( Her işi yerli yerince yap).
Memurların işleri konusunda çok dikkatli ol !
Onları denedikten sonra görevlendir (Dostluk sebebiyle ve başkalarına danışmadan tayin etmek) zulüm ve hıyanet şubelerinin bir araya gelmelerine sebep olur.
Bunları iyi ailelerden, İslam’a eskiden girmiş olup tecrübeli ve hayâlı kişilerden seç. Çünkü onlar, ahlakça en yüce, namusları en doğru, tamahları en az, işlerin sonuçlarını gözetmede en gayretli kişilerdir. Rızıklarını bol bol ver. Böyle yapman onlara nefislerini düzeltme kuvveti verir, eller altında bulunan mallardan uzak kılar.
Emrine karşı çıkmaları, aleyhine sana delil olur. Yaptıklarını denetle, onların peşice vefalı ve sadık kişilerden seçilmiş ajanlar gönder; çünkü onların gizli işlerinden haberdar olman, emin olarak işlerini yapmalarına, halka şefkatle muamele etmelerine sebep olur.
Memur yardımcılarının seni ihanete düşürmesinden sakın. İçlerinden biri, görevine ihanet etiği ve ajanların raporları hıyanetinde birleştiği zaman, bu sana delil olarak yeter. Artık onun bedenine ceza vermeli, yaptıklarından dolayı onu sorgulamalısın. Sonra onu zillete düşürüp hıyanetle damgalamalı, suçluluk utancını boynuna takmalısın.
Halka en güzel muamelede bulunanları, emanete riayetle en fazla tanınmış olanları işlerin başına getir. Bu, Allah’a ve işlerine memur bulunduğun kişilere karşı hayır istediğini ispatlar.
Her işin başına işlerin çokluğundan şaşmayacak, işlerin büyüklüğünü önemsemeyecek kişileri seç.
Kendin için vakitlerin en üstününü Allah’a ayır. Fakat halka ayırdığın vakitlerde niyetin temiz olup, halkın ıslahına, selametine vesile olduğu zaman Allah’a ayrılmış sayılır.
Halkından uzun müddet ayrılma. Çünkü valinin riayetinden gizlenmesi, halkı sıkıntıya sokan işlerdendir ve işlerdeki bilgisinin azlığına delalet eder. Onlardan gizlenmek birçok şeyi bilmelerine engel olur, onların gözüne büyük şeyler küçük; küçük şeyler büyük görünür.
İyilik kötü görünür; kötülük güzel görünür.
Sonuçta hak ile batıl birbirine karışır.
Vali de bir insandır; halkla görüşmedikçe onların halini bilemez, kendine gizli kalanları göremez.
Hz. Ali (R.A)